18 Aralık 2008 Perşembe

Canım Yavrum, Birtanem,Tontişim benim,

Bir yaşın doldu ve tam bir yıldır, 12 aydır, 365 gündür bizimlesin….Öyle güzelsin ki, iyi ki bizimlesin,iyi ki varsın, iyi ki doğdun ve iyi ki doğurdum seni…Varlığın için şükran borçluyum sana, seni oluşturan her şeye…
Tam 365 gündür gülümsemenle dünyanın en mutlu insanı olup, ağlamanla karaları bağlıyorum..
Tam 365 gündür koynumda uyutuyorum seni, göğsümde kokluyorum saçlarını, ellerini, bedenini…
Tam 365 gündür gözlerinin içine bakıyorum, bakışıyoruz, dans ediyor ve büyüyoruz birlikte…
Tam 365 gündür emziriyorum seni, hastalıklarla kolaycacık mücadele et, gülümsemen eksik olmasın diye…
Tam 365 gündür ve onun öncesindeki dokuz ay on günlük süreç boyunca senin için okuyorum, araştırıyorum en güzellerini yaşayasın diye…Müziğin ne kadar iyi geldiğini ve geleceğini bilerek karnımda dinletmeye başladığım ezgileri doğduktan sonra da her gün dinletiyorum.Daha güzelleri var mı diye araştırıyorum, yenilerini repertuarına ekliyorum…Bakıyorum ki şimdi bu ezgileri tanıyor, yakalıyorsun…Onları dinledikçe, huzur ve güven buluyorsun, ellerini çırpıyor, heyecanlanıyorsun…Başka ezgilere kendini açıyor, mırıldanıyorsun…
Tekerlemelerin diline iyi geldiğini bilerek tekerlemeler söylüyoruz birlikte ve şimdi kendince oluşturduğun dilince cevaplar veriyorsun, onları duyunca yüzünde çiçek gibi kocaman bir gülümseme açılıveriyor.
Masalların iyi geldiğini düşünerek tam 365 gündür masallar anlatıyor iyi olanları seçip her gün dinletiyorum ve şimdi sen onları tanıyor hepsine ayrı ayrı cevap veriyorsun…
Tam 365 gündür neleri yemen neleri yememen gerektiğini, karnımda seni hayata hazırlar ve büyütürken de neleri senin için yemem neleri yememem gerektiğini araştırıyorum, yemen gerekenleri yedirmeye çalışıyorum…Ve şimdi damak tadın oluştu, boyunda da, kilonda da on sekiz aylık bebekler gibi olduğunu söyledi doktorun…
Tam 365 gündür ellerinin gelişimini , emeklemenden ilk adımları atışını takip ediyorum..Ve şimdi ilk adımlarınla salondan yatak odasına kadar yürüyüşünü gözlerim dolarak izliyorum…
Tam 365 gündür hangi kitapların hangi oyuncakların seni mutlu edeceğini sana uygun olacağını araştırıyor, alıyor, birlikte oynuyor ve okuyoruz.Ve şimdi oyuncaklarını tanıyıp, çıkarıyor, tercihler yapıyorsun…Kitaplarını biliyorsun onları okudukça mutlu oluyor, okumaya mırıldanmaya, seçmeye katılıyorsun…
Tam 365 gündür uyku düzeninin oluşmasını araştırıyorum gecelerim uykusuz geçse de uygulamaya çalışıyorum..Ve şimdi ilk haftalar sabahın ikisinde üçünde uyurken sekiz buçukta uyumayı tercih ediyorsun.Tabii pazartesi salı günleri hariç çünkü bizi çok özlüyor hafta sonu alışmış oluyorsun, çok geç yatana kadar özlemini gidermeye çalışıyorsun…
Tam 365 gündür dağ tepe demeden geziyoruz birlikte. Şehirlerarası yolculuklar, uçak seyahatleri bile yapıyoruz birlikte..Dokunmadığın gezmediğin mekan kalmasın istiyorum.. Ve şimdi evde bir süre kaldıysak eğer elimizden tutup kapıyı gösteriyorsun gezme vakti diye..
Tam 365 gündür hangi aktivitelerin, oyunların gelişimine katkı sağlayacağını araştırıp uygulamaya çalışıyorum…’’Ce’’ oyunundan başlayarak ‘’evimizin odaları’’ aktivitesine kadar ilerledik..Ve şimdi yatak odasında kıyafetler olduğunu, kendi odanda halının üstünde cik cik olduğunu biliyor, mutfağa gidelim dediğimde götüreveriyorsun…

Daha nice 365 günler geçireceğiz birlikte durmak yok diyorum kendi kendime..Senin gelişimin, mutluluğun için yaptıklarım yetmiyor, yetinemiyorum…Umarım sana iyi bir anne olabilirim diye hep kaygılı ve bir o kadar da meraklı bir haleti ruhiye içindeyim…Seninle geçirdiğim zamanın yetmediğini düşünerek hep açığı kapamaya, özlemle geçirdiğim iş saatlerinden sonra seninle olan her anı her dakikayı kaçırmamaya çalışıyorum ama yine içimde senden ayrı geçen saatlerin burukluğu var ve bu yüzden bu satırları yazıyorum…

Bitanem zamanın ne kadar hızlı ne kadar yoğun geçtiğini sana bakınca anlıyorum…Yine benim için küçücüksün ama ne güzel ve bir o kadar da ne hızlı yol almışsın canım yavrum…

Kuzucuğum bir yerlerde başka bir annenin dediği gibi ‘’seninle köklerim sağlamlaşıveriyor, artık her rüzgara dallarım ve yapraklarım eğilmiyor’’ Bir tek senin sevgin ve seni korumak için dallarımı ve yapraklarımı eğebilirim.

Ve tabii tüm bunları koca çınarımız sevgili biricik baban sayesinde rahat ve huzurlu yapabiliyoruz…O bizi kocaman dallarıyla çevreliyor ve uygun ortamı sağlıyor…Senin biricik baban, çok iyi bir aşık, çok iyi bir eş ve çok iyi bir baba…Başta ona çok şey borçluyum ve borçluyuz..

Ve çalışmak zorunda olduğum için senin etrafında oluşturduğumuz sevgi çemberinin üyelerine, anneannene, halana, babaannene, Leyla ve Ümran Teyze ne, amcana, küçük Berk abine ve Güvenç abine de ayrıca annen şükran borçlu, tüm anlattıklarımı sevgiyle, ilgiyle benim yanında olamadığım zamanlarda yaptıkları için…

Kuzu sarmam iyi ki varsın, iyi ki bizimlesin seni çok seviyorum ve çok seviyoruz…

Nice yıllara ömrün uzun ve mutlu olsun yüzün hep gülsün…

ANNEN
‘’Şükürler olsun’’

1 yorum:

Nihat Sular dedi ki...

Cansuyum benim, Seni çok seviyorum.
TAM 3288 gündür senin ile birlikte olmanın seninle tüm güzelliklerin tadına varmanın, Senin güzelliğinle yanyana olmanın mutluluğu içindeyim. ADA'MIZA giden süreç ADA' ya gidişle başlamıştı, bugün ADA'mızın bize küçük adımlarla gelişini izliyor ve duygulanıyoruz. ADA ile 365 gündür Senin ile 3288 gündür birlikte olmanın tarifsiz mutluluğuyla...

SENİ ÇOK SEVEN YEBATIN...

Hakkımda

Fotoğrafım
Annem ve babam büyük aşklarının meyvesi olarak beni dünyaya getirmeye karar verdiler. Mart 2007 de annemin sıcacık bedeninde benim bedenim oluşmaya başladı ve hala devam ediyorum büyümeye. Doktor amcamın (Sermet Amca)söylediğine göre şu an 3 kilo, 45 santimmişim. Aradan zaman geçti. 29 Kasım gecesi annemin karnında oynaya oynaya su kesesini patlattım. Bizimkiler bir telaşla hastanede aldılar soluğu ve sabah 06:45 te hayata merhaba dedim. 4 kilo doğmuşum, boyumda 54 cm imiş. MERHABA HERKESE !!!